Şantaj ve Siber Zorbalıkla Mücadele
Siber zorbalık, internet ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin özel hayatlarını, itibarlarını, haklarını veya güvenliklerini tehdit eden, taciz eden, aşağılayan veya şantaj yapan bir suçtur. Siber zorbalığa maruz kalan kişiler, hem psikolojik hem de hukuki olarak ciddi zararlar görebilirler. Bu nedenle, siber zorbalığa karşı etkili bir şekilde mücadele etmek ve mağduriyeti önlemek için hukuki yollara başvurmak gerekmektedir.
Bu makalede, siber zorbalıkla ilgili temel kavramları, yasal mevzuatı, hukuki hakları ve başvuru süreçlerini anlatacağız. Ayrıca, siber zorbalığın önlenmesi ve tespiti için siber güvenlik uzmanlarının rolünü ve nasıl yardımcı olabileceklerini de açıklayacağız. Böylece, siber zorbalığa uğrayan veya uğrama riski olan kişiler, kendilerini korumak ve haklarını savunmak için gerekli bilgi ve becerilere sahip olacaklardır.
Siber Zorbalığa Karşı Hukuki Yollara Başvurun
Siber zorbalık, internet ortamında gerçekleştirilen bir saldırı türüdür. Siber zorbalık yapan kişi veya kişiler, mağdurun kişisel bilgilerini, fotoğraflarını, videolarını, mesajlarını veya diğer verilerini ele geçirerek veya üreterek, bunları mağdura karşı kullanabilirler. Siber zorbalığın amaçları arasında şunlar olabilir:
– Mağduru korkutmak, sindirmek, baskı altına almak veya kontrol etmek
– Mağdurdan para veya başka bir şey talep etmek (şantaj)
– Mağdurun itibarını zedelemek, onu küçük düşürmek veya iftira atmak
– Mağdurun özel hayatına müdahale etmek veya onu rahatsız etmek
– Mağdurun psikolojik sağlığını bozmak veya intihara sürüklemek
Siber zorbalık, farklı platformlarda ve farklı yöntemlerle yapılabilir. Örneğin:
– E-posta, SMS, WhatsApp gibi iletişim araçlarıyla tehditkar, hakaret içeren veya rahatsız edici mesajlar göndermek
– Sosyal medya hesapları üzerinden mağdurun fotoğraf veya video gibi özel içeriklerini paylaşmak veya yorum yapmak
– Mağdurun adına sahte hesaplar açarak onu taklit etmek veya kötülemek
– Mağdurun internet bağlantısını kesmek, bilgisayarına virüs bulaştırmak veya verilerini silmek gibi siber saldırılarda bulunmak
Siber zorbalığın sonuçları çok ciddi olabilir. Mağdurlar depresyon, anksiyete, özgüven kaybı, sosyal izolasyon, okul veya iş başarısızlığı gibi psikolojik sorunlar yaşayabilirler. Ayrıca, mağdurların özel hayatlarına, itibarlarına, haklarına ve güvenliklerine de zarar verilebilir. Bu nedenle, siber zorbalığa karşı hukuki yollara başvurmak hem mağduriyeti önlemek hem de adaleti sağlamak için önemlidir.
Siber Zorbalıkla İlgili Yasal Mevzuat
Siber zorbalık Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) doğrudan tanımlanmamıştır. Ancak siber zorbalık eylemleri, TCK’nın farklı maddeleri kapsamında değerlendirilebilir. Örneğin:
– TCK m. 106: Kişilerin hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik tehdit suçu
– TCK m. 107: Kişilerin hürriyetine yönelik tehdit suçu
– TCK m. 108: Kişilerin malvarlığına yönelik tehdit suçu
– TCK m. 123: Hakaret suçu
– TCK m. 125: Kişilik haklarına saldırı suçu
– TCK m. 132: Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu
– TCK m. 133: Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu
– TCK m. 134: Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu
– TCK m. 135: Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçu
– TCK m. 136: Kişisel verileri yok etmeyen kamu görevlisi suçu
– TCK m. 243: Bilişim sistemine girme suçu
– TCK m. 244: Bilişim sisteminin işleyişini engelleme veya bozma suçu
– TCK m. 245: Bilişim sistemindeki verileri yok etme, değiştirme veya ele geçirme suçu
Bu suçların cezaları, eylemin niteliğine, mağdurun durumuna, failin kastına ve zararın boyutuna göre değişebilir. Genel olarak, bu suçlar için hapis cezası, adli para cezası veya kamu hizmetinde çalıştırma gibi yaptırımlar uygulanabilir.
Siber zorbalıkla ilgili olarak Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) da bazı hükümler bulunmaktadır. Örneğin:
– TMK m. 24: Kişilik haklarına saldırı halinde manevi tazminat talep edilebilir.
– TMK m. 25: Kişilik haklarına saldırı halinde saldırının önlenmesi, devam eden saldırının durdurulması, saldırının sonuçlarının ortadan kaldırılması veya saldırının gerçekleşmediğinin ilan edilmesi gibi tedbirler istenebilir.
Siber zorbalıkla mücadele etmek için yasal mevzuatın yanı sıra uluslararası sözleşmelerden de yararlanılabilir. Örneğin:
– Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS): İfade özgürlüğü, özel hayatın korunması, adil yargılanma hakkı gibi temel insan haklarını güvence altına alır.
– Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi (Budapeşte Sözleşmesi): Siber suçların tanımını, önlenmesini, soruşturulmasını ve cezalandırılmasını düzenler.
Siber Zorbalığa Karşı Hukuki Haklar ve Başvuru Süreçleri
Siber zorbalığa uğrayan veya uğrama riski olan kişiler, hukuki haklarını kullanmak için çeşitli başvuru yollarına başvurabilirler. Bu başvuru yolları şunlardır:
– Cumhuriyet Savcılığına Şikayette Bulunmak: Siber zorbalık eylemleri, TCK kapsamında bir suç oluşturduğu için, mağdur veya mağdurun kanuni temsilcisi, cumhuriyet savcılığına şikayette bulunabilir. Şikayet dilekçesinde, siber zorbalık eyleminin ne olduğu, ne zaman ve nasıl gerçekleştiği, failin kim olduğu (biliniyorsa), delillerin neler olduğu ve talepler.
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
GİZLİLİK
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.